23 Nisan 2012 Pazartesi

Tribün Kültürü

St.Pauli yine yüzümüzü güldürdü bu hafta sonu.

Sezonun ilk yarısında olduğu gibi yine 3gol attık Rostock kalesine. M.Ebbers geçen hafta yaptığı yetmezmiş gibi bu haftada yine kahraman olmayı başardı.

 Taraftarlar faşistlere ilk maçta yaptıklarının dersini kendilerine yakışan bir şekilde vermeye hazırlanırken salakça bir kararla karşı karşıya kaldılar. Artık St.Pauli'nin karşısında sadece sağcı Rostock taraftarı değil, onları deplasman taraftarına saldıracak kadar gözü dönmüş holiganlar olarak gören polislerde vardı. Hansa Rostock taraftarının maça alınmayacak olması kabul edilemezdi. St.Pauli taraftarı bu keyfi uygulamayı tüm Almanya'daki taraftar kültürüne bir saldırı olarak gördü. Maç öncesi Millerntor-Stadion çevresinde protestolar vardı. Maçı izleyemeyecek H.Rostock taraftarları ise trenlerle gelip Altona'da bu karara karşı gösteri yaptı. Maçtan sonrada tahrik edici tavırlarına devam eden aynasızlara ise istedikleri şeyi vermek şart olmuştu :)


Gözden kaçırılmaması gereken şey St.Pauli'nin faşistlere, sağcılara kısacası kendinden farklı düşünen insanlara karşı yapılan bir haksızlığa karşı sessiz kalmamasıdır.

 Sanırım bu duruşu en güzel Alman papaz Martin Niemöller'in sözleri anlatıyor;
"naziler önce komünistler için geldiler, bir şey demedim çünkü komünist değildim. sonra yahudiler için geldiler ve bir şey demedim çünkü yahudi değildim. sonra sendikacılar için geldiler ve bir şey demedim çünkü sendikacı değildim. sonra katolikler için geldiler ve bir şey demedim çünkü katolik değildim. ve sonra benim için geldiklerinde ise çevremde benim için bir şeyler diyecek kimse kalmamıştı."






Çok yaşa sen St.Pauli



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder